09.12.2012 Edirne Gezisi
İstanbul dışı yapılan gezilerimizin ikincisi olan 'Edirne Gezisi' 9 Aralık Pazar günü gerçekleşti.
Sabah erken saatlerde yola çıkan arkadaşlarımız keyifli bir yolculuğun ardından Selimiye Camii yakınındaki bir çay ocağında kahvaltıdan sonra Edirne turuna başladı.
Yurdumuzda geçmiş yıllarda kalmış abimiz rehberliğinde ilk durağımız Balkan Savaşlarına uzun süre , çok sıkıntılarla tampon görevi üstlenen Buçuk Tepe'ydi.Burada tabyaları gören arkadaşlarımız rehberimizin bilgisi ışığında bir kez daha milletimizin , vatanımızın ne şartlardan bugünlere geldiğini tüm gerçekliğiyle anladı.Rehberimizin anlattıklarını pür dikkat dinleyen arkadaşlarımızın tüyleri diken diken oldu.
Turumuzun devamında zamanının tıp okulları olan Şifa Haneler vardı.Döneminde büyük araştırmaların yapıldığı , halka karşılıksız yardım edilen vakıf misyonlu okullar gezilp görülmeye değerdi.
Yorgunluğun üstüne Edirne'ye de gelmişken ciğer yemeden olmazdı.Meşhur Edirne Ciğerini de yedikten sonra rotamız Kaleiçi bölgesi ve Kırkpınar'dı.Burada da öğrendiğimiz yeni bilgilerin ardından rotamızı Ulu Camii şimdiki adıyla Merkez Camii'ye çevirdik.Hat sanatının duvarlara işlenmesiyle ünlenmiş camii tarihini de dinledikten sonra yeni rotamız Selimiye Camii'siydi.
Mimar Sinan'ın ustalık eseri olan ve rüyalara mazhar olan Selimiye Camii oldukça etkiliydi.Mimar Sinan'ın gerçektende ustalık eseri olan camiide en ince ayrıntı en ufak detay düşünülmüş ve bu camiiyle Mimar Sinan en geniş kubbeli camii eserini ortaya koymuş.
Selimiye Camii'nden sonra rotamız Edirne İlim Yayma Cemiyeti Yurduydu.Yurtta akşam yemeğimizden sonra tanışma faslında arkadaşlarımız kendilerine kardeş seçtiler.Eğlenceli bir günün ardından tekrar yurda dönüş yolu tutuldu.
Rehberimizin bir gezide beğenerek atanmak istediği şehir Edirne gerçektende abimizin kararını çok doğru aldığını gösterdi.Tarih kokan her sokak her toprak parçası kendine hayran ediyor.
